Bakan Uraloğlu: Ulaştırma ve dijital dönüşümde yeni dönem

Uraloğlu, teknoloji devinin algoritmalarında yaptığı güncellemelerin çeşitli sektörleri ve içerik üreticilerini doğrudan etkileyebileceğini belirterek, bu sürecin yakından takip edildiğini ifade etti.

Bakan Uraloğlu, Google yetkililerinin algoritma değişikliklerinin herhangi bir kişi ya da kurumu hedef almadığını ve kimseye avantaj sağlamadığını ifade ettiğini aktardı.

Ancak, yapılan bu açıklamaların Bakanlık nezdinde tam anlamıyla tatmin edici bulunmadığını belirtti. Uraloğlu, Google’ın aldığı kararların ve yaptığı değişikliklerin Türkiye’deki dijital ekosistem üzerindeki etkilerini analiz ettiklerini vurgulayarak, “Her ne kadar doğrudan yetkili olmasak da süreci titizlikle inceliyoruz” dedi.

Özellikle dijital platformlardaki rekabet koşullarının korunması ve içerik üreticilerinin haklarının gözetilmesi açısından, bu tür değişikliklerin Türkiye’deki internet kullanıcıları ve işletmeler üzerindeki olası sonuçlarının dikkate alındığını söyleyen Uraloğlu, bu kapsamda bir kanuni düzenleme çalışmalarının gündemde olduğunu belirtti.

Bakanlığın, dijital platformların şeffaf ve adil bir şekilde faaliyet göstermesi için gerekli adımları atmaya kararlı olduğunu vurgulayan Uraloğlu, konuyla ilgili gelişmelerin yakından takip edileceğini ifade etti.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, gerçekleştirdiği basın toplantısında, ulaştırma ve altyapı projeleriyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Google’ın algoritma değişiklikleri, Suriye ile ulaştırma temasları, süper hızlı tren projesi, metro ve otoyol yatırımları, dijital platformlara yönelik yasal düzenlemeler gibi birçok başlıkta değerlendirmelerde bulunan Uraloğlu, bakanlık olarak süreci yakından takip ettiklerini belirtti.

Google'ın Algoritma Değişiklikleri Yakından İzleniyor

Google’ın zaman zaman kendi kriterlerine göre algoritma değişiklikleri yaptığını belirten Uraloğlu, şirketin bu değişikliklerin "tarafsız" olduğu yönündeki açıklamalarını yeterince tatmin edici bulmadıklarını dile getirdi.

Bu süreci doğrudan bakanlıklarının yetki alanında olmasa da yakından takip ettiklerini söyleyen Uraloğlu, hafta sonu dijital medya temsilcileriyle bir araya gelerek konuyla ilgili görüş alışverişinde bulunduklarını ifade etti.

Konunun Kültür ve Turizm Bakanlığı ile de ele alınacağını ve bazı yasal düzenlemeler yapılmasının gündemde olduğunu belirtti.

Suriye ile Ulaştırma Bağlantıları

Türkiye’nin Suriye ile kara, demir, hava yolu, denizcilik ve iletişim alanlarında temaslarını sürdürdüğünü aktaran Uraloğlu, Suriye’de kara yollarının istenen seviyede olmasa da işleyen bir sistem olduğunu söyledi.

Bu yolların iyileştirilmesinin bir ihtiyaç olduğunu ancak kara yolu altyapısının iyileştirilmesinin şu an öncelikli konular arasında yer almadığını belirtti.

Demir yolu konusunda ise Suriye tarafında yaklaşık 50 kilometrelik bir hattın tamamen tahrip olduğunu aktaran Uraloğlu, bu hattın yeniden inşası için çalışmalar yürüttüklerini ve mümkün olması halinde Şam’a kadar demir yolunu bağlamayı hedeflediklerini söyledi.

Şam Havalimanı Uluslararası Uçuşlara Hazırlanıyor

Türkiye’nin teknik desteğiyle Şam Havalimanı’nın yeniden işler hale getirildiğini belirten Uraloğlu, havalimanındaki bazı sistemlerin kurulduğunu ve radar altyapısının da tamamlanması gerektiğini söyledi.

Bu süreçte yerli ve milli çözümlerin kullanılmasının önemine değinen Uraloğlu, ASELSAN’ın üretimlerini sürdürdüğünü ve Türk ekiplerin sahada çalışmalarına devam ettiğini ifade etti.

Türk Hava Yolları’nın (THY) Şam-İstanbul seferlerinin önce haftada üç, ardından beş sefere çıkarıldığını hatırlatan Uraloğlu, Pegasus’un Sabiha Gökçen’den ve Ajet’in Esenboğa’dan Şam’a uçuş taleplerinin bulunduğunu, bu taleplerin değerlendirme aşamasında olduğunu aktardı.

Demir Yolu Ağında Büyük Genişleme Planı

Türkiye’nin mevcut 13 bin 919 kilometrelik demir yolu ağını 2028’e kadar 17 bin 500 kilometreye çıkarmayı hedeflediklerini belirten Uraloğlu, uzun vadede ise bu ağı 28 bin 500 kilometreye ulaştırmayı planladıklarını söyledi.

Bu kapsamda Ankara-İzmir, Mersin-Adana-Gaziantep, Yerköy-Kayseri, Halkalı-Kapıkule, Bilecik-Bursa-Osmaneli ve Karaman-Ulukışla hatlarının tamamlanmasının kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.

Özellikle Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden geçecek demir yolu için Dünya Bankası ile yapılan görüşmelerin olumlu ilerlediğini ve yaklaşık 120 kilometrelik bu hattın kredi temininin büyük ölçüde sağlandığını dile getiren Uraloğlu, ihale sürecinin önümüzdeki aylarda tamamlanacağını belirtti.

Mevcut hızlı trenlerle Ankara-İstanbul arasındaki yolculuk süresinin 4 saat 20 dakika olduğunu ifade eden Uraloğlu, Bilecik’teki tüneller tamamlandığında bu sürenin 3,5 saate düşeceğini söyledi.

Süper hızlı tren projesine yönelik de çalışmaların başlatıldığını belirten Uraloğlu, bu yeni sistemle İstanbul-Ankara arasının saatte 350 kilometre hızla 80 dakikada kat edileceğini aktardı.

Yerel Üretim Demir Yolu Araçları

Demir yollarını inşa etmenin yanı sıra demir yolu araçlarının da yerli üretime geçmesi gerektiğini vurgulayan Uraloğlu, Türkiye’nin lokomotif ve vagon üretiminde kendi kendine yetebilme noktasında ilerlediğini belirtti.

160 kilometre hızla seyahat edebilen milli elektrikli tren setinin geçtiğimiz aylarda hizmete alındığını hatırlatan Uraloğlu, 225 kilometre hız yapabilecek yeni trenin prototip üretiminin 2025’te tamamlanacağını ve 2027’de seri üretime geçilmesinin hedeflendiğini ifade etti.

İstanbul’un Metro İhtiyacı

İstanbul’un trafik sorununa çözüm olarak metro ağının genişletilmesi gerektiğini söyleyen Uraloğlu, şehrin 1004 kilometrelik metro hattına ihtiyacı olduğunu vurguladı.

Metro hatlarının yapımının belediyelere ait olduğunu ancak bazı projelerin bakanlık tarafından üstlenilebileceğini belirtti.

Çam-Sakura Hastanesi metrosunun bu süreçte bakanlık tarafından yapıldığını hatırlatan Uraloğlu, Ankara Esenboğa Havalimanı Metro Hattı projesinin de yeniden gözden geçirildiğini ifade etti.

Ankara-İstanbul Arasına Yeni Otoyol Projesi

Ankara ile İstanbul arasında yeni bir otoyol projesinin planlandığını açıklayan Uraloğlu, en uygun güzergahın Sincan, Nallıhan, Beypazarı üzerinden Akyazı’ya ulaşan hat olduğunu belirtti.

Yap-işlet-devret (YİD) modeliyle gerçekleştirilen projelere yönelik eleştirilere de yanıt veren Uraloğlu, bu modelin kamu kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağladığını ve Türkiye’de 51 milyar dolarlık bir yatırımla birçok altyapı projesinin hayata geçirildiğini aktardı.

Dijital Düzenlemeler ve Sosyal Medya Yasası

Sosyal medyada yaş sınırlarına yönelik düzenlemeler üzerine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı ile ortak çalışmalar yürüttüklerini belirten Uraloğlu, sosyal medya kullanımının 13 yaş altına yasaklanması ve 13-16 yaş aralığının ebeveyn iznine tabi tutulması yönünde genel bir mutabakata varıldığını ifade etti. Bu düzenlemelerin kısa süre içinde Meclis gündemine getirilmesinin planlandığını söyledi.

5G Teknolojisi ve Geçiş Takvimi

5G teknolojisinin şu anda 34 üretim merkezinde denendiğini belirten Uraloğlu, İstanbul Havalimanı ve bazı statlarda bu altyapının test edildiğini aktardı.

2026 yılı itibarıyla Türkiye’nin 5G’ye geçiş yapmayı hedeflediğini ifade eden Uraloğlu, bu süreçte operatörlerle kapsamlı görüşmeler yapıldığını ve ihale sürecinin 2024’ün ilk yarısında başlatılacağını söyledi.

Bu açıklamalar, Türkiye'nin ulaştırma ve dijital altyapı alanlarında büyük ölçekli projelerle geleceğe hazırlandığını gösterirken, Google ve sosyal medya gibi dijital platformlara yönelik düzenlemelerin de gündemde olduğunu ortaya koyuyor.