Telefon numarası 0530 ve 0539 arası numara sahipleri dikkat! Bakın ne değişti?
Anayasa Mahkemesi bir telefon şirketinin kendi şirketi için tahsis edilen numaraları başka operatörlere taşımasına imkân tanıması ile ilgili yapmış olduğu itirazda mülkiyet hakkının ihlaline karar verildiğine hükmetti. Resmî Gazete üzerinde karar yayımlandı. Ulaştırma Bakanlığı o telefon şirketine 530-539 arasındaki kodları tahsis etti. Şirket faaliyetlerine devam ediyorken 2007 yılında Resmî Gazete’de yayınlanan yönetmelik ile birlikte cep telefonu kullanıcıları için numaralarını değiştirmeden hizmet almış oldukları işletmeciye değiştirebilme imkânı sağlandı.
Danıştaydan ret kararı geldi
Yönetmeliğin kendilerine tahsis edilmiş sınırlı sayıdaki numaraları kullanabilme hakkına kısıtladığını ve durumun haksız bir rekabet doğurmuş olduğunu öne süren telefon şirketi yürütmenin durdurulabilmesi adına Danıştay’a bir dava açtı. Danıştay 13. dairesi bu davanın reddi yönünde karar verdi.
Dairenin kararının kesinleşmesinin hemen ardından şirket hak ihlali iddiasında bulunarak anayasa Mahkemesi’ne bireysel bir başvuru gerçekleştirdi. Başvurunun incelenmesinin ardından yüksek mahkeme yeniden yargılama yapmak üzere kararı Danıştay’a gönderdi.
O iki numaraya dikkat
Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu karar da şirkete tanınmış olan 530-530 arasında bulunan alan kodlarının 25 yıllığına tekel şeklinde kullanma imtiyazının mülkiyet kapsamında değerlendirilmesi gerekmiş olduğunu, numara taşıma hakkının tanınmasıyla şirketin mali bir risk ile karşı karşıya kalabilecek olduğunu ileri sürdüğünü ifade etti.
Genel hak ve özgürlükleri sınırlandırılmış olan hükümlerin kamu makamları tarafından geniş bir şekilde yorumlanmasının bireyler için ön görülmez Sonuçlara neden olabileceğine işaret edilen karar kapsamında Türk anayasal sistemi içerisinde hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı düzenleme yapabilme yetkisinin yaşamaya ait olduğu anımsatıldı.
Demokraside hangi hakların hangi ölçüde sınırlanamayacağına bürokrasi ya da yargı değil yaşamanın karar vereceği vurgulandı. Açıklanan kararlar sonucunda anayasanın 35. maddesi altında güvenceye alınan mülkiyet hakkının ihlaline karar verilmesi gerekir şeklinde bir açıklama yapıldı.