Cumhuriyetle Yaşıt Kurumlar Sınıfta Kaldı

Cumhuriyetle Yaşıt Kurumlar Sınıfta Kaldı
İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, Cumhuriyetin 100'üncü yılında hükümete yönelik çarpıcı eleştirilerde bulunuyor. Özellikle deprem yönetimi, eğitim ve kurumsal liyakatsizlik üzerine dikkat çeken açıklamalar bu makalede derinlemesine işleniyor.

İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, Cumhuriyetin 100'üncü yıl dönümünde yaptığı açıklamada, özelleştirme politikalarının Cumhuriyetin inşa ettiği değerli kurumları nasıl yıprattığına dikkat çekti. Karabat, "Özelleştirme politikalarıyla cumhuriyetin inşa ettiği nice kıymeti yok pahasına sattınız, yandaşlarınızı zengin ettiniz," ifadelerini kullandı.

Milletvekili, eğitim konusunda da eleştirilerini dile getirdi. Dünya, dijital dönüşümle çağ atlıyorken Türkiye'nin bilimsel kurumlarının hurafelerin ve liyakatsizliğin eline bırakıldığına vurgu yaptı. "11 ilde meydana gelmiş afetin yaralarının üzerinden tam dokuz ay geçmesine rağmen yaraları sarmakta ne yazık ki acizsiniz," dedi.

Yetersiz Afet Yönetimi

Karabat, özellikle deprem konusunda hükümetin yetersiz olduğunu belirtti. "6 Şubatta anladık ki kocaman bir hiç. Deprem sonrası getirilen 6 kalem vergiden 90 milyar, sadece özel tüketim vergisinden 85 milyar topladınız; kuru güncellersek bugünkü rakamlarla 700 milyar topladınız ama ne hesabını verebildiniz ne de hiçbir şeyi başarabildiniz," diye konuştu.

Hükümetin Deprem Politikaları: Nerede Bu Paralar?

Milletvekili, hükümetin deprem için topladığı vergilerin nereye gittiğini sorguluyor. "Yirmi yıldır yurttaştan depreme karşı milyarlarca vergi toplayan AKP iktidarı ne yaptı?" sorusunu yöneltti ve deprem konusunda atılan adımların yetersiz olduğunu ifade etti.

Devlet Kurumları ve Liyakatsizlik

Karabat son olarak, devletin kurumlarının da çürümüş olduğunu belirtti. "Zor zamanlarda yurttaşın imdadına koşması gereken kurumlarımız liyakatsizlikle, yandaşlıkla içten içe ne yazık ki çürütülmüş," şeklinde konuştu. Konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı;

''Cumhuriyetin 100’üncü yılını hep birlikte kutluyoruz ama cumhuriyetin ne hâlde olduğuna da kısaca bakmakta fayda var: Özelleştirme politikalarıyla cumhuriyetin inşa ettiği nice kıymeti yok pahasına sattınız, yandaşlarınızı zengin ettiniz. Eğitimde dijital dönüşümde dünya çağ atlarken bizim bilimsel kurumlarımız hurafelerin, liyakatsizliğin eline bırakıldı.

11 ilde meydana gelmiş afetin yaralarının üzerinden tam dokuz ay geçmesine rağmen yaraları sarmakta ne yazık ki acizsiniz. Cumhuriyetle yaşıt kurumlarımız hatta Osmanlı’dan gelen kurumlarımız, Kızılayımız, AFAD’ımız en kritik zamanlarda sayenizde sınıfta kaldı. elbette ülkenin bir dönüşüme ihtiyacı var, şüphesiz bu ülkenin yenilenmeye ihtiyacı var ama bu yorgun kadrolarla ve bu zihniyetle bunun gerçekleştirilmesi mümkün değil.

AKP iktidara geldiğinde 17 Ağustos depreminin acısı hâlâ tazeydi, üzerinden tam yirmi dört yıl geçti; tüm iktidar olanaklarına rağmen ne yaptınız? 6 Şubatta anladık ki kocaman bir hiç. Deprem sonrası getirilen 6 kalem vergiden 90 milyar, sadece özel tüketim vergisinden 85 milyar topladınız; kuru güncellersek bugünkü rakamlarla 700 milyar topladınız ama ne hesabını verebildiniz ne de hiçbir şeyi başarabildiniz.

Yirmi yıldır yurttaştan depreme karşı milyarlarca vergi toplayan AKP iktidarı ne yaptı? Bir kanuni düzenleme yapmak için ülkemizin enkaza dönmesi mi gerekiyor? 6 Şubattan bu yana kadar yaşadıklarımız ortada. Yıllardır deprem diye diye dilimizde tüy bitiyor, Marmara Denizi depremine dikkat çekiyoruz ama bunun için tek bir adım atmıyorsunuz.

Bırakın adım atmayı, bununla ilgili çalışma yapan ilçe belediyelerini, büyükşehir belediyelerini koordinasyonu bıraktık engellemeye çalışıyorsunuz. 6 Şubatta gördük ki bu ülkede sadece yapılar değil devletin kurumları da çürümüş, devletin kurumları da ne yazık ki çökmüş değerli arkadaşlarım. Zor zamanlarda yurttaşın imdadına koşması gereken kurumlarımız liyakatsizlikle, yandaşlıkla içten içe ne yazık ki çürütülmüş...'' dedi.