Sözlerin tutulmaması, kadro bekleyen taşeron işçilerin umutlarını kırıyor

Türkiye'nin göbeğinde, Ege'nin incisi Afyonkarahisar'dan yükselen sesler, ülkenin dört bir yanında yankılanıyor. Milletvekili Burcu Köksal, asgari ücretten sağlık politikalarına, işçi haklarından gazi sorunlarına kadar geniş bir yelpazede Türkiye'nin gündemini şekillendiriyor.

1 Aralık'ta toplanacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun kararı, 11 milyon vatandaşı ve ailelerini doğrudan etkileyecek. Köksal, "İnsanca ücret her işçinin hakkı" diyerek, asgari ücretin insan onuruna yakışır bir düzeyde belirlenmesinin önemini vurguluyor.

2018'de taşeron işçilere yönelik yapılan kadro düzenlemesinin yarım kaldığını belirten Köksal, bu konudaki adaletsizliğe dikkat çekiyor. AKP'nin verdiği sözlerin tutulmaması, kadro bekleyen taşeron işçilerin umutlarını kırıyor.

Sağlıkta Eşitlik Arayışı: HPV Aşısının Erişilebilirliği

Sağlık Bakanı'nın geçen yıl HPV aşısını ücretsiz yapacağına dair sözleri, gerçekleşmemiş bir vaat olarak kalmış. Köksal, HPV aşısının fiyat artışlarını eleştirerek, aşının ücretsiz olması gerektiğinin altını çiziyor. Bu aşı, 7 farklı kanser türüne karşı koruma sağlıyor ve kadın sağlığı için hayati önem taşıyor. Köksal, Bakan'a verdiği sözü hatırlatıyor ve aşının ücretsiz yapılmasını talep ediyor.

Gazi Hakları: Unutulan Kahramanlar

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı'nın terörle mücadelede yaralanmış ancak gazi sayılmayanları ziyareti, yaklaşık 20 bin asker ve polisin durumunu gündeme getiriyor. Köksal, bu kahramanların maruz kaldıkları haksızlığı ve unvanlarının verilmesi gerektiğini vurguluyor. "Bizi yaralayan yediğimiz mermiler değil, yok sayılmamız," diyen bu kahramanların sesi, Köksal aracılığıyla daha da güçleniyor.

Afyonkarahisar, Türkiye'nin kalbinde yer alıyor ve Burcu Köksal'ın sesi, bu kalbin atışlarını yansıtıyor. Köksal'ın gündeme taşıdığı konular, sadece Afyonkarahisar'ı değil, tüm Türkiye'yi ilgilendiriyor. İşçiden, hastaya, askerden, polise kadar her kesimin sesi olmayı başaran Köksal, adalet, eşitlik ve insan hakları mücadelesinde önemli bir yere sahip. Bu mücadele, yalnızca bir şehrin değil, tüm bir ülkenin geleceğini şekillendiriyor.

Konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı;

''Yarın 1 Aralık Cuma günü Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplanacak. Belirlenecek olan asgari ücret kayıt dışı çalışanlarla birlikte 11 milyonun üzerindeki vatandaşımızı yani ücretli çalışanların yüzde 50'sini ve ailelerini yakından ilgilendirmekte. İnsanca ücret her işçinin hakkıdır. Dolayısıyla asgari ücretin insanca yaşayabilecek bir düzeyde belirlenmesi gerekiyor.

İşçilerin, ailelerinin, kendilerinin hak ettikleri alın terinin karşılığını alabilmesi gerektiğini buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum. İşçiler demişken, 2018 yılında taşeron işçilere bir kadro düzenlemesi yapıldı fakat bu kadro düzenlemesinden tüm taşeron işçiler ne yazık ki yararlanamadı. AKP tarafından söz verilmesine rağmen hâlâ kadro alamayan taşeron işçiler var.

Bunlar: Belediye şirket işçileri, yüzde 70 kriterine takılan taşeronlar, HBYS, bilgi işlem, yemekhane, sterilizasyon, dezenfeksiyon personelleri, kiralık araç şoförleri, çağrı merkezi çalışanları, vakıf çalışanları, Karayollarında çalışan taşeron işçiler, KİT’lerde çalışan taşeron işçiler ve diğer tüm taşeron işçiler hâlâ kadro bekliyor. Gelin, kadro düzenlemesini bir an önce yapalım; bu işçilerimizin yüzünü güldürelim artık seslerini duyun diyoruz iktidara.

Geçtiğimiz yıl kasım ayında Plan ve Bütçe Komisyonunda Sağlık Bakanı Fahrettin Koca HPV aşısının ücretsiz olacağını söylemişti ancak bugün bırakın ücretsiz olmasını, HPV aşısı da zamlardan nasibini almış durumda. Aşının SGK tarafından ücretsiz karşılanması için açılan birçok davayı da yok sayan iktidar, ölümleri önlemek yerine, kadınları kaderine terk etmeyi tercih etti.

Aşının 4 valanlısı 1.858 lira, 9 valanlısı 2.575 lira oldu. 7 farklı kanser türü sebebiyle gerçekleşen ölümleri önlemek HPV taraması ve aşısıyla mümkün. Bu yüzden HPV aşısının ücretsiz olması gerekiyor. Sayın Bakanın geçen yıl kasım ayında Plan ve Bütçede verdiği sözü tutmasını ve aşıyı ücretsiz yapmasını bekliyoruz. Sayın Başkan, geçtiğimiz günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisini terörle mücadele sırasında yaralanıp da gazi sayılmayan dernek yöneticileri ziyaret etti.

Terörle mücadele sırasında yaralanmış fakat gazi sayılmamış yaklaşık 20 bin asker ve polis var. Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet teşkilatı bünyesinde terörle mücadele etmiş, vurulmuş ancak çeşitli yasa, yönetmelik ve nizamnameler gereğince yaklaşık 20 bin asker ve polis ağır şekilde yaralanmalarına rağmen gazi sayılmamıştır.

Gazi sayılmayan bu kahramanlarımız seslerini yıllardır duyurmaya çalışıyorlar, diyorlar ki: “Bizi yaralayan verdiğimiz mücadeleler ya da yediğimiz mermiler değil, yok sayılmamız.” Bugüne kadar Meclise 5 farklı siyasi partiden 15 kanun teklifi verildi ancak bu gazilerimizin hakları hâlâ teslim edilmedi. Bu kahramanlardan binlercesi tıbben tedavisi olmayan metal zehirlenmesi nedeniyle her gün zehirlenmeye devam etmekte ve yıllardır bu kahramanlarımız haklarını almak için mücadele etmekte bu sorunu da biraz bir an önce çözelim; onlara, gazilerimize unvanlarını verelim diyorum.'' dedi.