Üç Çocuk Annesi Pınar’ı Katleden Caniye Mahkeme Başkanından Tokat Gibi Ayar: “Neden Sırıtıyorsun?”

Üç Çocuk Annesi Pınar’ı Katleden Caniye Mahkeme Başkanından Tokat Gibi Ayar: “Neden Sırıtıyorsun?”
Mersin’de kan donduran bir cinayet, mahkeme salonunda adeta patladı! Üç çocuğunun annesi Pınar Bayrak’ı döverek öldüren Ziya Ecer, hakim karşısına çıkarken yüzündeki o iğrenç sırıtışla herkesi çıldırttı.

Mahkeme başkanı, “Neden sırıtıyorsun?” diye fırça atarken, sanığın verdiği cevap tüyler ürpertti! Peki, Pınar’ı bu vahşete sürükleyen neydi? Çocuklarının çığlıkları arasında neler yaşandı? Katilin yalanları, annenin gözyaşları ve bir ailenin paramparça olan hayatı… Bu dava, adaletin terazisini nasıl tartacak? Okurken nefesiniz kesilecek, ama asıl gerçek son paragrafta!

Aşk mı, Cezaevi mi? Her şey Mersin’de bir evde başladı. Pınar Bayrak (30’lar), dini nikâhla bağlı olduğu Ziya Ecer’le üç çocuklu bir yuva kurmuştu. Ama bu yuva, sevgi değil, korku kokuyordu! En büyüğü 7 yaşında olan çocuklar, annelerinin çilesine tanıklık ediyordu. Bir gün, evde başlayan tartışma kâbusa dönüştü. Ziya Ecer, Pınar’ı öfkeyle dövmeye başladı. Yumruklar, tekmeler… Pınar kanlar içinde yığıldı. Ecer ve arkadaşı A.E., onu Mersin Üniversitesi Hastanesi’ne götürdü, ama doktorlar çaresizdi. Pınar, hayata veda etti. Peki, bu vahşetin ardında ne yatıyordu? Ecer’in öfkesi mi, yoksa başka bir sır mı?

Katilin Mesajları Kan Dondurdu! Mahkeme salonu, adeta bir gerilim filmi setine döndü. Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, Ziya Ecer’e “Kadına karşı kasten öldürme” suçlaması yöneltildi. Yanındaki dört arkadaşı ise “delil karartma” suçlamasıyla yargılanıyordu. Duruşmada, Ecer’in Pınar’la sosyal medya yazışmaları ortaya döküldü. Mahkeme başkanı, mesajları okurken isyan etti: “Tehdit, hakaret, aşağılama… Senin yazdıklarından ben utandım! Ama Pınar’ın sana tek kötü sözü yok!” Ecer’in savunması mı? “Beni çıldırttı, çocuklara da şiddet uyguluyordu!” Peki, bu yalanlar kimi kandıracaktı? Pınar’ın masumiyeti, Ecer’in karanlık ruhunu gölgede mi bırakacaktı?

Annenin Feryadı: “Kızım Şiddet Kurbanı!” Pınar’ın annesi Evşen Doğru, SEGBİS’le bağlandığında salon gözyaşına boğuldu. “Kızım, üzülmeyeyim diye susardı. Ama küçük kızım, ablasının dayak yediğini anlatırdı. Pınar, ihanete ve şiddete rağmen çocukları için eve döndü!” dedi. Olay günü Pınar’a ulaşamayınca Ecer’i aramış, ama katil “Telefon kırıldı” yalanını uydurmuştu. Evşen’in çığlığı yürek dağladı: “Öldüğünü benden sakladılar! Kızımı neden öldürdün, ne istedin ondan?” Tam bu sırada Ecer’in yüzündeki o iğrenç sırıtış, mahkeme başkanını çileden çıkardı: “Neden sırıtıyorsun?” Sanığın cevabı mı? “Yalan söylüyor!” Bu pişkinlik, adalete nasıl sığacaktı?

Çocukların Çığlığı ve Kardeşin Tanıklığı Pınar’ın kardeşi İrem, SEGBİS’le bağlanıp kan donduran anları anlattı: “Ablamla konuşuyorduk. Ecer eve girer girmez küfretti, sonra şiddet başladı. Çocukların yalvarışlarını duydum!” Telefon kapanmış, bir gün sonra Pınar’ın hastaneye kaldırıldığı haberi gelmişti. Ama gerçek acıydı: Pınar çoktan ölmüştü. İrem, “Şikayetçiyim!” diye haykırırken, tutuksuz sanıklar delil karartma suçlamasını reddetti. Peki, bu çocukların annesiz kalan hayatı kimin eseriydi? Ecer’in “Yeni bir hayat kurmak için Mersin’e geldik” palavrası, bu trajediyi örtebilecek miydi?

Mahkeme Ne Yaptı? Salonda tansiyon düşmüyordu. Mahkeme başkanı, Ecer’in pişkin tavırlarına rağmen soğukkanlılığını korudu. Ziya Ecer’in tutukluluğu devam ederken, diğer sanıkların adli kontrolle serbest olması tepkileri artırdı. Mahkeme, eksik delillerin tamamlanması ve tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi. Ama herkesin aklında tek bir soru vardı: Pınar’ın katiline ne ceza verilecekti? Üç masum çocuğun gözyaşları, adaletin terazisinde nasıl bir karşılık bulacaktı?

Ve Gerçek Mesaj: Adaletin Sınavı! Bu dava, sadece bir cinayeti değil, bir toplumun vicdanını yargılıyor! Pınar Bayrak, çocukları için dayandı, ama vahşete yenildi. Ziya Ecer’in sırıtışı, şiddetin iğrenç yüzünü gösterdi. Mahkeme başkanının “Neden sırıtıyorsun?” sorusu, hepimizin öfkesiydi. Ama asıl mesaj şu: Adalet, Pınar’ın çocuklarına bir umut borçlu! Eğer bu cani hak ettiğini bulmazsa, başka Pınar’ların gözyaşları kurumayacak. Bu dava, sadece bir mahkeme değil, kadınların, annelerin ve masumların hayatı için bir savaş! Adalet yerini bulsun ki, Pınar’ın ruhu huzur bulsun!