Çiftçiler Seçim Vaatleri İle Nasıl Hayal Kırıklığına Uğratıldı?

Seçim öncesi milyonlarca çiftçiye yapıldığı söylenen tarımsal destek ödemelerinin gerçekte bir hesap kapatma işlemi olduğu ortaya çıktı. Bu makale, yaşananları ve çiftçilerin tepkilerini detaylı bir şekilde inceliyor.

Türkiye'de çiftçilik yapan milyonlar, seçim atmosferinin getirdiği vaatlerle bir umut ışığı yakalamışken, beklenmedik bir hayal kırıklığına uğradı. Seçimlerin hemen öncesinde, tarımsal destek ödemelerinin hesaplarına yatırıldığına dair mesajlar alan çiftçiler, büyük bir sevinç ve umutla oy kullanmaya gittiler. Ancak seçimlerin ardından yaşananlar, pek çok çiftçiyi derinden etkileyen bir hüsranın habercisi oldu.

29 Mart 2024 tarihinde, birçok çiftçinin telefonuna, kamu bankalarından gelen mesajlar düştü. Bu mesajlarda, hesaplarına belli miktarlarda tarımsal destekleme ödemesi aktarıldığı bilgisi yer alıyordu. Ancak mesajlarda, ödemenin hangi ürün veya destekler için yapıldığına dair bir açıklama bulunmuyordu. Bu durum, üreticiler arasında, özellikle buğday ve arpa gibi ürünlerde ödenmeyen prim desteklerinin ve yağlı tohum üreten çiftçilere yönelik gübre ve mazot desteğinin nihayet ödendiği yönünde bir beklenti oluşturdu.

Fakat 1 Nisan Pazartesi günü, seçim sonrasında, bankalara koşan çiftçiler kendilerini bekleyen büyük bir şokla karşılaştılar. Mesajlarda bahsedilen ödemelerin, aslında geçmiş yıldan kalan ve otomatik olarak kapanan hesap işlemleri kapsamında yapıldığı, yeni bir destekleme ödemesinin gerçekleştirilmediği ortaya çıktı. Binlerce çiftçi, aniden ortaya çıkan bu durum karşısında büyük bir hayal kırıklığı yaşadı.

Bu olay, iktidarın, tarımsal desteklemeleri dahi seçmen kazanma stratejilerine alet ettiğini gözler önüne serdi. Banka şube yetkilileri tarafından yapılan açıklamalarda, aslında Aralık 2023'te yapılması gereken hububatın mazot ve gübre desteği ödemelerinin, kredili hesaplar aracılığıyla gerçekleştirildiği ve çiftçilere gönderilen mesajların, bu kredili hesapların otomatik olarak kapatılmasını yansıttığı ifade edildi. Hazine ile kamu bankası arasında gerçekleştirilen bu rutin hesap işleminin, çiftçilere seçim öncesi para yatırılmış gibi gösterildiği ortaya çıktı.

Bu durum, milyonlarca çiftçinin, seçim öncesi verilen vaatlerin gerçek olmadığını görmesiyle sonuçlandı. Tarımsal üretimde önemli bir yere sahip olan buğday, arpa, ayçiçek, mısır ve zeytin gibi ürünlerle uğraşan çiftçiler, gerekli desteklemeleri alamamanın yanı sıra, bir oyunun parçası haline getirildikleri gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kaldılar.

Bu olay, sadece çiftçilerin değil, tüm ülkenin tarım politikalarına ve yönetim anlayışına yönelik ciddi şüpheler uyandırdı. Kamu kaynaklarının, seçim kazanma amacıyla manipüle edilmesi, demokrasi ve adalet kavramlarına duyulan güveni sarsan bir durum olarak kayıtlara geçti. Bu, sadece tarım sektöründe değil, tüm sektörlerde, şeffaflık ve adil bir yönetim anlayışının ne kadar hayati önem taşıdığının bir kez daha altını çizdi.

Sonuç olarak, bu olay, Türkiye'deki çiftçilerin, seçim vaatleri ile nasıl hayal kırıklığına uğratıldığının trajik bir öyküsü olarak tarihe geçti. Çiftçilerin karşılaştığı bu durum, yöneticilerden daha fazla şeffaflık, adil destekleme politikaları ve gerçekçi vaatler talep etmelerine yol açtı. Bu, sadece tarım sektörü için değil, tüm sektörler ve vatandaşlar için önemli bir ders oldu.

Finans Haberleri