Uzmanlar, doğurganlık hızının düşmesiyle birlikte, ilerleyen dönemlerde çalışma yaşındaki nüfusun daha da azalacağını öngörüyor. Bu durum, ekonomik açıdan önemli zorluklar yaratabilir.
Doğurganlık Hızının Düşüşü ve Nüfus Yaşlanması
Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aykut Attar, Türkiye’de doğurganlık hızındaki düşüşün nüfusun yaşlanmasını hızlandırdığını belirtti. Attar, sosyal güvenlik sisteminin uzun vadeli finansal sürdürülebilirliği için yapısal dönüşümlerin gerekli olduğunu vurguladı.
Sosyal Güvenlik Sisteminin Finansal Sürdürülebilirliği
Doç. Dr. Attar, "Türkiye sosyal güvenlik sisteminin uzun dönem finansal sürdürülebilirliği konusunda çeşitli sorunlar yaşayan bir ülke. Emeklilik sisteminde sürdürülebilirliği önceliklendiren yapısal dönüşümler halihazırda gerekli ve doğurganlığın daha hızlı düşmesi bu sorunu biraz daha derinleştirebilir," dedi.
Artan Finansal Yükler
Attar, yaşlı nüfusun oranının artmasının, sosyal güvenlik sistemleri üzerindeki finansal yükleri artırdığını belirtti. Bu durum, ekonomik açıdan olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Demografik Dönüşüm ve Doğurganlık Hızındaki Değişimler
Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayşe Abbasoğlu Özgören, 2014 yılında 2,19 olarak hesaplanan toplam doğurganlık hızının, bu tarihten itibaren sürekli düşerek 1,51 seviyesine indiğine dikkat çekti. Doğurganlık hızının düşmesinin uzun bir sürecin sonucu olduğunu ifade etti.
Doğurganlık Hızının Ekonomik ve Sosyal Etkileri
Doç. Dr. Özgören, doğurganlık hızının düşmesinin demografik dönüşümün bir parçası olduğunu belirtti. Doğurganlık oranındaki azalış, çocuk bağımlılık oranını düşürürken, uzun vadede nüfusun yaşlanmasına yol açıyor. 2023 yılı itibarıyla Türkiye'de ortanca yaş 34'e, 65 yaş üstü nüfusun oranı ise %10,2'ye ulaştı. Bu oranla Türkiye, artık "yaşlı nüfusa sahip" ülkeler arasında yer alıyor.
Ekonomik Büyüme Fırsatı Penceresi
Özgören, Türkiye'nin demografik fırsat penceresinden geçtiğini ve artan iş gücü ile ekonomik büyüme fırsatı elde ettiğini belirtti. Ülkenin nüfusu çok yaşlanmadan önce, bu fırsat penceresinin değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Çalışma Çağı Nüfusunun Artışı
2023 yılı itibarıyla, Türkiye'de çalışma çağındaki nüfus %68,3 seviyesine ulaştı. Doç. Dr. Özgören, bu olumlu yaş yapısının belirli koşullarla desteklenmesi gerektiğini söyledi. İş gücü piyasası, çocukların ve gençlerin eğitimine yönelik politikaların hayata geçirilmesi önemlidir. Tüm çocukların eğitimde olması ve eğitimde, işte, stajda olmayan genç nüfus oranının azalması, ekonomik fırsat penceresinden azami düzeyde faydalanmak için kritik öneme sahip.