Christian Wietoska ve Yiğit Onay’ın yaptığı değerlendirmelere göre, yıl sonu enflasyon oranı yüzde 42 olarak belirlenirken, 2025 için bu oranın yüzde 23 olacağı öngörülüyor. Bu verilere dayanarak, 2025 yılında asgari ücrete yapılacak tek bir zammın yüzde 25-30 arasında olabileceği belirtiliyor.
Siyasi ve Ekonomik Arka Plan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş yıllarda seçmenlere hayat pahalılığıyla mücadelede büyük asgari ücret artışları sunmuştu. 2024 yılında asgari ücreti yüzde 49 oranında artırarak önemli bir adım atmıştı. Ancak bu artışların iç talebi artırdığı ve enflasyonu kontrol altına almayı zorlaştırdığı düşünülüyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), bu yıl enflasyonu yüzde 38’e, 2025 yılı sonunda ise yüzde 14’e düşürme hedefinde zorluklar yaşayabilir.
Finansal Beklentiler ve Hükümetin Durumu
Deutsche Bank analistleri, asgari ücrete yapılacak yüzde 30’un üzerindeki bir artışın TCMB’nin enflasyon hedeflerini gerçekleştirmesini zorlaştıracağını ifade ediyor. Hükümetin ise reel sektörden gelen talepler doğrultusunda kesin bir taahhütte bulunmadığı belirtiliyor. Bu durum, yatırımcılar için enflasyon kontrolü konusunda hükümetin kararlılığı hakkında güçlü bir sinyal olarak değerlendiriliyor.
Asgari Ücret Artışlarının Ekonomik Etkileri
Türkiye’de iş gücünün üçte birinden fazlası asgari ücretle çalışıyor ve bu nedenle asgari ücrette yapılacak artışlar geniş çaplı ekonomik etkiler yaratabilir. Şubat ayında göreve başlayan TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın nominal faiz oranını yüzde 50’ye çıkarması ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in piyasa dostu politikaları, bu sürecin kritik parçaları olarak öne çıkıyor. 2025 yılı için öngörülen asgari ücret zammı, ekonomideki dengeyi ve enflasyon oranlarını önemli ölçüde etkileyecek.