13 Şubat 2024 tarihinde Erzincan İliç'te siyanürlü atık barajı patlaması sonucu yaşanan felaket, Türkiye'yi yasa boğdu. 9 işçinin hayatını kaybettiği ve bölgede büyük bir çevre kirliliği yaratan bu olaydan sonra, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, felaketin yaşandığı maden ocağının çevre izin ve lisans belgesini iptal etti.
Ancak ortaya çıkan yeni bir bilgi, kafaları karıştırdı. CHP Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, felaketin yaşandığı maden ocağına Enerji Bakanlığı tarafından verilen 6 ruhsatın hala geçerli olduğunu duyurdu.
Yavuzyılmaz, "Bir AK Parti klasiği" sözleriyle duyurduğu gelişmeyle ilgili şunları yazdı:
“Bir AK Parti klasiği. Erzincan İliç’te Anagold’un işlettiği altın madeninde yaşanan felaket sonrası; İşletmenin çevre izin ve lisansının iptal edildiği açıklanmıştı. Ancak Enerji Bakanlığının verdiği 6 ruhsatın iptal edilmediğini tespit ettik. Kaynak: Anagold’un %80 ortağı olan SSR Mining şirketine ait resmi teknik rapor."
Yavuzyılmaz'ın paylaşımı, Enerji Bakanlığı'nın felaketten sonra maden ocağının faaliyetlerine devam etmesine izin vermesi açısından dikkat çekici. Çevre Bakanlığı'nın lisansı iptal ettiği bir madenin faaliyetlerine devam etmesi, kamuoyunda birçok soru işaretine yol açtı.
Felaketin Ardındaki Gerçekler Ne?
Erzincan İliç'te yaşanan felaket, madencilik faaliyetlerinin doğaya ve insana verebileceği zararların bir kez daha gözler önüne serdi. Felaketin ardından Çevre Bakanlığı'nın lisansı iptal etmesi, yetkililerin çevreye duyarlı olduğunu göstermesi açısından önemliydi.
Ancak Enerji Bakanlığı'nın ruhsatları iptal etmemesi, bu duyarlılığın gölgelenmesine neden oldu. Bu durum, madencilik faaliyetlerinin ekonomik rant uğruna doğaya ve insana bedel ödetmeye devam edebileceği endişesini doğurdu.
Peki, Enerji Bakanlığı'nın ruhsatları neden iptal etmediği sorusu akla geliyor.
Bu konuda birkaç farklı ihtimal söz konusu olabilir.
- Ekonomik Rant: Madencilik faaliyetleri, önemli bir ekonomik gelir kaynağı olarak görülüyor. Bu nedenle Enerji Bakanlığı, maden ocağının faaliyetlerine devam etmesine ve ekonomik rantın kesilmemesine öncelik vermiş olabilir.
- Yatırımcı Güveni: Enerji Bakanlığı, maden şirketlerine yatırımcı güveni vermek için ruhsatları iptal etmemiş olabilir.
- Yasal Süreç: Ruhsatların iptalinin yasal bir süreci olduğu ve bu sürecin henüz tamamlanmadığı da bir ihtimaldir.
Hangi ihtimalin doğru olduğu şu an için bilinmiyor.
Ancak Enerji Bakanlığı'nın bu konudaki sessizliği ve şeffaf olmaması, kamuoyunda birçok spekülasyona yol açıyor.
Sonuç olarak, Erzincan İliç'te yaşanan felaketin ardından Enerji Bakanlığı'nın ruhsatları neden iptal etmediği sorusu hala cevapsız.
Bu sorunun cevabı, madencilik faaliyetlerinin doğaya ve insana bedel ödetmeye devam edip etmeyeceğini de belirleyecek.