Yayımlanan raporda, Avrupa'da alkol tüketiminin sağlık üzerindeki olumsuz etkileri ve bu konuda alınması gereken önlemler detaylandırıldı. DSÖ, 2025 yılına kadar alkol tüketimini sınırlamak için bölgede kapsamlı bir strateji uygulanmasını talep ediyor.
Alkol Tüketiminin Avrupa'daki Etkileri
DSÖ'nün raporuna göre, Avrupa'da alkol tüketimi yılda yaklaşık 800 bin ölümle ilişkilendiriliyor ve bu, bölgedeki en büyük ölüm nedenlerinden biri olarak dikkat çekiyor. Her gün Avrupa'da 2 bin 200 kişi alkole bağlı nedenlerden dolayı hayatını kaybediyor. Bu oran, bölgedeki toplam ölümlerin neredeyse yüzde 9'unu oluşturuyor. Alkol tüketimi, yalnızca ölüm oranlarını değil, aynı zamanda aile içi şiddet, kazalar ve ruh sağlığı sorunları gibi sosyal problemleri de artırıyor.
Avrupa'nın Alkol Tüketimindeki Yüksek Oranlar
Avrupa, dünya genelinde alkol tüketimi açısından ilk sırada yer alıyor. Avrupalılar, yılda ortalama 9,2 litre alkol tüketiyor ve bu, bölgenin sağlık risklerini artırıyor. DSÖ verilerine göre, erkekler kadınlardan yaklaşık dört kat daha fazla alkol tüketiyor. Avrupa'da her üç yetişkinden iki tanesi düzenli olarak içki içerken, her on kişiden biri alkolik olarak tanımlanıyor. Alkol tüketiminin kalp-damar hastalıkları, kansere ve karaciğer sirozuna yol açtığı doktorlar tarafından belirtiliyor. Ancak, Avrupa Birliği ülkelerinde alkol tüketiminde son 10 yıl içinde herhangi bir azalma gözlemlenmedi.
Alkol Vergileri ve Politikaların Önemi
DSÖ'nün raporunda, Rusya, Ukrayna ve Türkiye gibi ülkelerin alkolden alınan vergileri artırarak ve erişilebilirliği azaltarak alkol tüketimini azaltmada başarılı olduğu tespit ediliyor. Ancak, çoğu Avrupa ülkesi DSÖ'nün alkol vergilerinin artırılması, reklamların kısıtlanması ve erişilebilirliğin azaltılması gibi tavsiyelerine uymuyor. DSÖ, Avrupa'daki alkol tüketimini azaltmak için 2025 yılına kadar harekete geçilmesi gerektiğini vurguluyor ve bölgedeki ülkeleri bu konuda daha etkili adımlar atmaya çağırıyor.