Bu sistem, tamamen yerli kaynaklarla geliştirilmiş olup, yazılı, tasarım ve mekanizma bakımından yenilikçi bir yapıya sahiptir. Prof. Dr. Sözbilir, önümüzdeki aydan itibaren bu sistemi 6 aylık bir deneme sürecine sokacaklarını belirtti. Bu süreçte, İzmir'deki farklı lokasyonlara yerleştirilecek 12 istasyon aracılığıyla oluşacak depremler saniye saniye takip edilecek ve ilgili bilgiler aktarılacaktır.
Prof. Dr. Sözbilir'den Deprem Erken Uyarı Sistemleri Hakkında Detaylı Bilgi
Prof. Dr. Sözbilir, üç yıl boyunca Dokuz Eylül Üniversitesi'nin öz kaynaklarıyla desteklenen bir projenin parçası olarak çalıştıklarını ve çok disiplinli bir ekip oluşturduklarını vurguladı. Bu ekip, jeoloji, jeofizik, inşaat, bilgisayar ve elektronik bölümü hocalarından oluşmaktadır. Geliştirilen sistem, deprem anında kaynağında müdahale imkanı sunarak önemli bir güvenlik önlemi olarak değerlendirilmektedir.
Deprem Erken Uyarı Sistemlerinin Önemi
Prof. Dr. Sözbilir, deprem erken uyarı sistemlerinin önemine vurgu yaparak, bu sistemlerin depremin başlangıcını algılayarak insanlara zamanında bilgi verme ve önlemler alma imkanı sunduğunu belirtti. Bu sayede, depremin olası etkileri önceden tahmin edilebilir ve gerekli tedbirler alınabilir.
Kahramanmaraş Depreminin Ardından Artan Deprem Sayısı
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan yıkıcı depremin ardından Türkiye genelinde deprem sayısında artış yaşandığını dile getiren Prof. Dr. Sözbilir, normal şartlarda bir yılda ortalama 25 bin deprem yaşandığını ancak son bir yıl içinde bu sayının 100 bine yaklaştığını ifade etti.
Türkiye'nin Fay Haritası ve Fay Çalışmaları
Prof. Dr. Sözbilir, Türkiye'nin fay haritası üzerinde yürütülen çalışmalara da değindi. Ülkede son 100 yılda kırılmayan birçok fay bulunduğunu belirten Prof. Dr. Sözbilir, bu nedenle 14 üniversiteden 100'e yakın bilim insanının katılımıyla fay çalışmalarının sürdüğünü aktardı.
İzmir'de Tuzla Fayı'na Dikkat Çekildi
İzmir'de son 100 yılda fayların yıkıcı bir deprem üretmediğini ancak 17 fayın potansiyel risk oluşturduğunu dile getiren Prof. Dr. Sözbilir, özellikle Tuzla Fayı'nın 2 bin yıllık bir deprem üretme aralığına sahip olduğunu ve bu fayın potansiyel risk taşıdığını vurguladı.
Kentsel Dönüşüm ve Deprem Konutları
Prof. Dr. Sözbilir, kentsel dönüşümün önemine de değinerek, 1999 depreminden sonra başlayan kentsel dönüşüm sürecinin daha etkin bir şekilde devam etmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, deprem konutlarının önceden inşa edilmesi gerektiğini vurgulayarak, bu konutların deprem öncesinde hazırlıklı olunması gerektiğini ifade etti.