Bu doğal afetlerin ardından uzmanlar, durumu değerlendirmiş ve kamuoyunu bilgilendirmiştir.
İzmir'in Karaburun ilçesinde meydana gelen 3.7 ve 4.5 büyüklüğündeki depremler, bölgede ciddi endişeye neden olmuştur. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, ilk sarsıntı Karaburun'a 50.1 kilometre uzaklıkta gerçekleşmiştir. Bir dakika sonra ise, 7 kilometre derinlikte 4.5 büyüklüğünde ikinci bir deprem yaşanmıştır. Uzmanlar, spekülasyonlardan kaçınılması gerektiğini vurgulamış ve bölgedeki fay hatlarının hala aktif olduğunu belirtmiştir.
Potansiyel Riskler ve Uzman Görüşleri
İstanbul Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, bölgedeki durumu değerlendirmiştir. Ercan'a göre, İzmir Körfezi'ndeki gerilim en yüksek seviyededir ve 6.5 büyüklüğünde bir deprem olasılığı bulunmaktadır. Geçmişte yaşanan büyük depremler, bölgedeki riskin devam ettiğini göstermektedir. Ayrıca, İzmir Kırığı'nın yakın gelecekte deprem oluşturma potansiyeli bulunmamaktadır.
Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Jeoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, son depremleri Midilli Fayı'nın etkisiyle ilişkilendirmiştir. Sözbilir'e göre, bu depremler Karaburun ve Bayraklı gibi bölgeleri etkileyebilecek niteliktedir. İzmir'in çevresindeki diri fay hatları, şehir için potansiyel bir risk oluşturmaktadır.
Kentsel Dönüşüm Çağrısı ve İzmir'in Geleceği
Prof. Dr. Sözbilir, Bornova ve Konak gibi ilçelerde kentsel dönüşüm çalışmalarının yetersiz olduğunu belirtmiştir. İzmir'in 30 ilçesinde risk azaltma çalışmalarının hızla uygulanması gerektiğini vurgulamıştır. Şehrin geleceği açısından, bu tür önlemlerin acil olduğu ortaya çıkmaktadır.