Yemen, son zamanlarda uluslararası gündemin en sıcak meselelerinden biri haline geldi. Özellikle İran'ın desteklediği Husiler ile ABD ve İngiltere arasında yaşanan son gelişmeler, bölgedeki gerilimi bir kez daha gözler önüne serdi. Bu kapsamda, ABD ve İngiltere'nin Yemen'in başkenti Sana'ya yönelik gerçekleştirdiği 11 hava saldırısı, bölgedeki durumun ciddiyetini ortaya koyuyor.
El-Mesire televizyonunun aktardığı bilgilere göre, Sana'nın güneydoğusundaki Attan bölgesine 4, kuzeyindeki Cebran bölgesine 3 ve güneyindeki Nahdeyn bölgesine toplamda 4 hava saldırısı düzenlendi. Bu saldırılarla ilgili olarak yol açılan hasara dair net bilgiler paylaşılmadı. Ancak, başkente bir günde gerçekleştirilen toplamda 11 saldırı, bölgedeki güvenlik ve istikrarı doğrudan tehdit ediyor.
ABD ve İngiltere'nin bu hamlesine dair henüz resmi bir açıklama yapılmış değil. Ancak, bu gelişmeler Yemen'deki çatışmanın sadece yerel bir mesele olmaktan çıkıp, uluslararası bir boyut kazandığını gösteriyor.
Bölgede yaşanan gerilim sadece kara harekatlarıyla sınırlı kalmıyor. Kızıldeniz'de de tansiyon yükseliyor. Husiler, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına tepki olarak 31 Ekim 2023'ten bu yana, İsrailli şirketlere ait olduğunu iddia ettikleri ticari gemilere el koyuyor, bazılarına ise insansız hava araçları ve füzelerle saldırı düzenliyor. Bu durum, birçok gemicilik şirketini Kızıldeniz'deki seferlerini durdurma kararına itiyor.
ABD, küresel deniz ticaretinin güvenliği konusunda ciddi endişeler taşıyor. Bu bağlamda, 18 Aralık 2023 tarihinde, "Refah Muhafızı Operasyonu" adı altında bir deniz görev gücünün oluşturulduğunu duyurdu. Bu çok uluslu görev gücü, Husi güçlerinin bölgedeki faaliyetlerine karşı konumlanıyor.
İngiltere ve ABD'nin Husilerin kontrolündeki bölgelere yönelik saldırıları sonrasında, Husilerden sert bir yanıt geldi. Husiler, tüm ABD ve İngiltere gemilerini hedef alacaklarını duyurarak, karşılık verme niyetlerini açıkça ortaya koydu.
Yemen'deki bu son gelişmeler, uluslararası toplumun dikkatini bir kez daha bölgeye çeviriyor. Husiler ile ABD ve İngiltere arasındaki bu gerilim, Yemen'deki insani krizin daha da derinleşmesine yol açabilir. Uluslararası toplumun bu konuda atacağı adımlar, bölgedeki gelecek dönemin şekillenmesinde kritik bir rol oynayacak. Önümüzdeki günler, Yemen'de yaşanan bu krizin çözümüne dair belirleyici olacak.