Zonguldak, Bülent Ecevit Üniversitesi'nde yaşanan korkunç olaylar, üniversite kampüslerindeki güvenlik sorunlarını bir kez daha gündeme getirdi. Azerbaycan uyruklu üniversite öğrencisi Ali S.K., geçtiğimiz yıl nisan ayında, yanlışlıkla bir uyuşturucu çetesine ait tabancayı kampüste düşürdü. Bu olay, Ali S.K.'nin hayatını kabusa çevirecek serinin başlangıcı oldu.
Cehenneme Dönüşen Üniversite Hayatı
Silahın düşürülmesi üzerine çete, Ali S.K.'yi bulmak için derhal harekete geçti. Çete üyeleri, silahın kaybının ardından kendilerini büyük bir riske attığı gerekçesiyle Ali S.K.'ye acımasızca işkence yapmaya başladılar. İşkenceler arasında darp, tehdit ve cinsel saldırılar yer aldı.
En dehşet verici işkence yöntemlerinden biri olarak, tahta bir kaşık kullanılarak gerçekleştirilen cinsel saldırı, genç öğrencinin yaşadığı travmayı derinleştirdi.
Zorla Kaçırılış ve İşkence
İddianameye göre, Ali S.K. Gaziantep'te bulunduğu sırada Ayhan Küçükdere, oğlu Samet Küçükdere ve Mehmet Can Arslaner tarafından zorla bir mekâna götürüldü. Burada aralıklarla darp edildi, kolu kırıldı ve pasaportu ile telefonlarına el konuldu. Zonguldak’a getirildikten sonra ise Ali, adeta bir tutsak gibi günlerce alıkonuldu ve daha fazla işkence gördü.
Kurtuluş ve Adalet Arayışı
3 Mayıs'ta çareyi kaçmakta bulan Ali S.K., polise sığındı ve yaşadıklarını detaylarıyla anlattı. Sunduğu deliller doğrultusunda, polis hızla bir operasyon düzenleyerek çete üyelerini gözaltına aldı. Operasyon sonucunda Ayhan Küçükdere, oğlu Samet ve Mehmet Can Arslaner tutuklanırken, diğer bazı çete üyeleri ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Mahkemede Hesaplaşma
Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklar üzerine birçok suçlama yöneltildi. Ayhan Küçükdere ve diğer tutuklu sanıklar hakkında 'konutta silahlı yağma', 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma', 'eziyet' ve 'nitelikli cinsel istismar' suçlarından toplam 52’şer yıl hapis cezası talep edildi. Serbest bırakılan sanıklar ise daha düşük cezalarla yargılanacak.