Türkiye'yi Sarsan felaket: Depremler ve İstanbul'un kaderi

Üşümezsoy, İstanbul’da meydana gelmesi muhtemel depremin büyüklüğünün 6.0 ile 6.5 arasında olabileceğini belirtti. Ayrıca, deprem için spesifik koordinatları da paylaştı.

Prof. Dr. Üşümezsoy’un ifadelerine göre, İstanbul'da yakın gelecekte yaşanabilecek bu büyüklükteki bir deprem, şehri ciddi şekilde etkileyebilir.

Bilim insanı, İstanbul’un özellikle Marmara Bölgesi'nde yer alan fay hatlarının tetikleyebileceği depremlerle ilgili olarak çeşitli bilimsel verilere dayanan uyarılarda bulundu. Bu uyarılar, şehirdeki yerleşim alanlarını doğrudan etkileyebilecek seviyede önem taşıyor.

Bu açıklamalar, İstanbul'da yaşayan vatandaşlar için hazırlıklı olmanın ve doğru önlemleri almanın önemini bir kez daha gündeme getirmiş oldu.

Üşümezsoy, depreme dair verilen koordinatlar doğrultusunda, yerel yönetimlerin ve halkın, afetlere karşı daha dikkatli ve bilinçli olması gerektiğinin altını çizdi.

Türkiye'nin En Yıkıcı Felaketi: 6 Şubat 2023 Depremleri

6 Şubat 2023'te Türkiye, tarihinin en yıkıcı ve ölümcül felaketiyle karşı karşıya kaldı. Kahramanmaraş merkezli olan ve 11 ili etkileyen depremler, 13 milyon insanın yaşamını doğrudan etkiledi.

Resmi verilere göre, depremde 53 binden fazla kişi hayatını kaybetti, 100 binden fazla insan ise yaralandı.

Üzerinden iki yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen, depremin yaraları hala sarılmaya çalışılıyor. Uzmanlar, bu felaketin ardından İstanbul ve Marmara bölgesinde büyük bir deprem beklentisini gündeme getirdi.

Kahramanmaraş Depreminin Ardında Kalan Yıkım ve Zorluklar

Kahramanmaraş’taki yıkım sonrası, bu yıl Ege adalarında da yeni bir deprem alarmı verildi. Yunan adaları Santorini ile Amargos arasında büyük bir deprem meydana gelme ihtimali konuşulmaya başlandı.

Ayrıca, bu depremlerin bölgedeki Kolumbo Yanardağı üzerinde tetikleyici etkiler yaratabileceği yönünde endişeler vardı.

Ege Denizi’nde gerçekleşen irili ufaklı sarsıntılar, 4.0 büyüklüğündeki depremlerin Türkiye kıyılarında da hissedilmesine yol açtı.

Özellikle, İzmir, Aydın ve Muğla gibi bölgelerde meydana gelen bu depremler sonrasında, tsunami tehlikesi de gündeme geldi. Olası bir acil durumda halkı bilgilendirmek amacıyla, bu illerde mobil siren sistemleri kurulmaya başlandı.

Depremler, Türkiye’nin her noktasında, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine kadar sıkça hissedilen bir olgu olarak karşımıza çıkıyor.

Depremin doğası, bu coğrafyanın bir gerçeği olarak kabul ediliyor. Hatta deprem riski en düşük olan başkent Ankara’da bile zaman zaman sarsıntılar kaydedildi.

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, CGTN Türk’ün YouTube kanalında İstanbul’daki olası büyük depremler hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Üşümezsoy, Ege adalarındaki depremlere dikkat çekerken, İstanbul’daki depremler konusunda şu açıklamayı yaptı:

"Santorini'den gördüğümüz düşey faylar büyük depremler yaratabiliyor, ancak İstanbul’daki depremler de benzer özellikler taşırdı; ama bunlar 20 milyon yıl önce gerçekleşmişti.

Bazı bilim insanları, Kuzey Anadolu Fayı ile yan hareket eden fayları aynı sistemde ele almaya çalışıyorlar, ancak bu yanlış bir yaklaşım. Geçmişteki büyük depremler ile günümüzü aynı modelle açıklamaya çalışmak doğru değil."

Üşümezsoy’a İstanbul’da yakın zamanda büyük bir deprem olup olmayacağı sorulduğunda ise şu yanıtı verdi:

"İstanbul'da Kumburgaz ve Silivri gibi bölgelerde 6.0-6.5 büyüklüğünde bir deprem olabilir. Bu tür depremler özellikle heyelanlı bölgelerde yerleşim yerlerinde sıkıntılara yol açabilir.

İstanbul'un en yoğun yerleşim alanlarından biri olması nedeniyle, burada dikkat edilmesi gereken noktalar var. Ancak genel olarak İstanbul’da büyük bir deprem yakın zamanda beklenmiyor."

Kaynak: CGTN Türk